Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789756407073
Boyut
135-195
Sayfa Sayısı
128
Basım Yeri
İstanbul
Basım Tarihi
2003
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
1. Hamur
Dili
Türkçe
Kur'an'a Göre Münafıkların Özellikleri
Yazar:
Hamdi İşcan
Yayınevi : Işık Yayınları
0,00TL
Satışta değil
9789756407073
365429
https://www.kitapburada.com/kur-an-a-gore-munafiklarin-ozellikleri-p365429.html
Kur'an'a Göre Münafıkların Özellikleri
0.00
Kur'ân, insan için indirilen, onu muhatap alan ilâhî bir kitaptır. Cenâb-ı Hak onu, insanların maddî-mânevî bütün ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde indirmiştir. Bu sebeple denilebilir ki; Kur'ân bütün yönleriyle insanı okumakta, onun duygu ve düşüncelerini şerh etmekte, bütün kabiliyet ve zaaflarıyla insan gerçeğini gözler önüne sermektedir. O yarattığı mahlukunu hiç bilmez olur mu? (İlmi her şeye nüfuz eden, her şeyden haberi olan) lâtîf ve habîr O'dur. (Mülk, 67/14) âyetinde de işaret buyrulduğu gibi, insan kalbinin derinliklerindeki en ince duyguları bilen, insan beyninin en uç kıvrımlarındaki düşüncelerden haberdar olan Yüce Yaratıcı, hem iç ve dış yapısı itibariyle insanın ne olduğunu, hem de ne olması gerektiğini ilâhi beyanıyla bize bildirmiştir.
Bu beyanda Yüce Allah, insanları inanç noktasından üç sınıfa ayırmıştır. Kendisine, aksine ihtimal vermeyecek şekilde şeksiz-şüphesiz inananlara mü'min, inkâr edenlere kâfir, inanıyor gibi görünüp de içten içe inkâr eden, imanla küfür arasında bocalayıp duranlara ise münafık ismini vermiştir.
Kur'ân'da, temel doneleriyle bu üç sınıfın inançları, sözleri, düşünceleri, Allah'la ve diğer insanlarla olan münasebet ve tavırları ele alınmış, bütün bunlar ilâhî hakikat açısından doğru ve yanlışlığı ortaya konmuştur.
Müstakil bir sûreyle birlikte üç yüzden fazla âyetin münafıklardan bahsetmesi, ilâhi vahyin bu konuya verdiği ehemmiyeti göstermesi adına dikkat çekicidir. Çünkü hiç şüphesiz İslâm ve Müslümanlar için en tehlikeli, en zararlı güç odağı, şer şebekesi nifak ehlidir. İslâm'ı en güçlü döneminde bile içten vurabilecek sinsi bir düşmandır o. Zira din, iman düşmanlarının açıktan açığa diyanet ve mukaddesata hücum etmelerine karşılık münafık, çok defa dinî, millî ve vatanî değerlere saygılı görünerek sürekli mü'minleri aldatmaya çalışmakta, bir taraftan mü'minlerin yüzüne gülerken diğer taraftan da fırsat bulunca arkadan hançerlemeyi ihmal etmemektedir. Bu gaye doğrultusunda o, sürekli entrikalar çevirmekte, komplodan komploya koşmakta, yalan, iftira gibi gayr-i insanî her yola baş vurmaktadır. Bu itibarla da Kur'ân'ın nazarında münafık, din, iman düşmanı bir münkirden daha tehlikelidir, zira o, mü'minler gibi düşünüyor görünüp, mü'minlerin, düşmanca duygulara karşı tedbirli olma ve teyakkuzda bulunma hislerinde gevşeklik hasıl ederek onların yanına kadar sokulmakta, yüzüne gülmekte; fırsat bulunca da en sıkıntılı hal ve kritik durumlarda en büyük zarar ve tahribata yol açmaktadır. Böylece, gövdenin içine giren kurtçuk misali, Müslüman'ın imanını zayıflatmaya, İslâm toplumunun güç ve kuvvetini yok etmeye çalışmaktadır. Bu sebepledir ki Kur'ân, İslâm toplumu içinde, bu toplumu içten yıkmaya çalışan kişiler olarak münafıklar üzerinde uzun uzun durmakta ve bunların hileleri üzerinde mü'minleri sürekli uyarmaktadır.
Hadis kaynaklarında da, bilhassa fiten, iman, cihad ve meğazi bölümlerinde münafık ve tehlikeleri hakkında bir hayli rivâyet söz konusudur. Hacim ve muhteva itibariyle çok geniş olan bu mevzuda, bizim araştırma sahamız ise münafıkları harekete geçiren nifak sebeplerinin iç saiklerini, sosyo-psikolojik nedenlerini anlayıp tespit etmeye çalışmaktır. Böylece, İslâm toplumu var olduğu müddetçe potansiyel bir tehlike olarak İslâm ve Müslümanlar içinde bulanabilecek münafıkları daha yakından tanıma imkân ve fırsatının elde edileceği kanaatindeyiz.
Araştırmamıza, nifak ve nifaka anlam yakınlığı olan kavramların semantik analiz metodunun ışığı altında tahlil ve mukayesesiyle başladık. Öncelikle ele aldığımız temel kavramların cahilliye dönemine ait kullanışlarını ve lûgavî mânâlarını Tacü'l-Arûs, Lisanu'l-Arab ve Müfredât gibi lûgat kitaplarından faydalanarak izah ettik. Daha sonra, tefsir ve hadisçilerin açıklamaları doğrultusunda Kur'ân ve Sünnet'te bu kavramların anlamsal çerçevesini ortaya koyduk. Bu bölümde, Mehmet Soysaldı'nın 'Kur'ân Semantiği Açısından İnançla İlgili Temel Kavramlar' kitabı, metot açısından takip ettiğimiz bir kaynak oldu. Ayrıca Ali Ünal'ın, Kur'ân'ın mânâ bütünlüğü içerisinde, her bir kavramın o bütünlük içerisinde ele alınıp incelenmesini hedeflediği, 'Kur'ân'da Temel Kavramlar' adlı umumî kavram çalışması, 'kavramların ruhu'nu, 'anlam çekirdeğini' tespitte başvuru kaynaklarımızdan biri oldu.
Nifak kavramının hem Kur'ân, hem Sünnet'te kullanılması ve muhteva açısından farklı mânâlar içerdiği izlenimi vermesi dolayısıyla, karşılaştırmalı olarak Kur'ân ve Sünnet'teki kullanımı incelendi. Bu noktadan hareketle, kelimenin açıklığa kavuşması adına genel bir bakış açısıyla, inanç, ortaya çıkış ve fert-toplum ilişkisi bağlamında nifak türleri ele alındı. Bu incelemede, Hasan Habenneke el-Meydani'nin 'Zahiratü'n-Nifak ve Habaisü'l-Münafikîn fit-Tarih' adlı eserinin başında ortaya koymuş olduğu tasnif örnek alınarak, bu tasnif âyet ve hadislerle delillendirme yoluna gidildi.
Çalışmamızın ikinci bölümü olan ve ana gövdesini oluşturan 'Kur'ân'a Göre Münafıkların Karakteristik Özellikleri' adlı bölümde, kendisini insan tabiatını tanımaya vakfetmiş psikoloji ilminin verileri göz önünde bulundurularak, Kur'ân'daki münafıkların tavır ve davranışları ve bu davranışların iç saikleri tespit ve analiz edilmeye çalışıldı. Bu doğrultuda ilgili âyet-i kerimeler, başlıca tefsir kaynakları olarak rivâyet tefsir ekolü açısından Taberi ve İbn Kesir, dirâyet tefsir açısından Râzî, Zemahşerî ve çağımız tefsirleri açısından Elmalılı ve Seyyid Kutub'un tahlil ve değerlendirmeleri ile izah edilme yoluna gidildi. Gerektiği yerde, karakter tahlili adına somut modeller üzerinde düşünebilmek için, âyetlerin esbab-ı nüzûlu zikredildi. Bu bağlamda tarihi hâdiselerin yorum ve izahında Ahmet Sezikli'nin doktora çalışması olan 'Hz. Peygamber Devrinde Nifak Hareketleri' ve yine akademik bir çalışma olan Abdullah Yıldız'ın 'Hz. Peygamber ve Gizli Düşmanları: Münafıklar' adlı eserlerinden istifade edildi.
Çalışmamda, yönlendirici ve ufuk açıcı fikirleriyle kıymetli vakitlerini benden esirgemeyen başta saygıdeğer hocam Doç. Dr. Muhsin Demirci'ye ve teşvik, teklif ve değerlendirmeleriyle çalışmamın kitaplaşmasına vesile olan Cemal Türk beyefendiye minnet ve şükranlarımı arz ederim.
Hamdi İşcan
Çamlıca 2003
Bu beyanda Yüce Allah, insanları inanç noktasından üç sınıfa ayırmıştır. Kendisine, aksine ihtimal vermeyecek şekilde şeksiz-şüphesiz inananlara mü'min, inkâr edenlere kâfir, inanıyor gibi görünüp de içten içe inkâr eden, imanla küfür arasında bocalayıp duranlara ise münafık ismini vermiştir.
Kur'ân'da, temel doneleriyle bu üç sınıfın inançları, sözleri, düşünceleri, Allah'la ve diğer insanlarla olan münasebet ve tavırları ele alınmış, bütün bunlar ilâhî hakikat açısından doğru ve yanlışlığı ortaya konmuştur.
Müstakil bir sûreyle birlikte üç yüzden fazla âyetin münafıklardan bahsetmesi, ilâhi vahyin bu konuya verdiği ehemmiyeti göstermesi adına dikkat çekicidir. Çünkü hiç şüphesiz İslâm ve Müslümanlar için en tehlikeli, en zararlı güç odağı, şer şebekesi nifak ehlidir. İslâm'ı en güçlü döneminde bile içten vurabilecek sinsi bir düşmandır o. Zira din, iman düşmanlarının açıktan açığa diyanet ve mukaddesata hücum etmelerine karşılık münafık, çok defa dinî, millî ve vatanî değerlere saygılı görünerek sürekli mü'minleri aldatmaya çalışmakta, bir taraftan mü'minlerin yüzüne gülerken diğer taraftan da fırsat bulunca arkadan hançerlemeyi ihmal etmemektedir. Bu gaye doğrultusunda o, sürekli entrikalar çevirmekte, komplodan komploya koşmakta, yalan, iftira gibi gayr-i insanî her yola baş vurmaktadır. Bu itibarla da Kur'ân'ın nazarında münafık, din, iman düşmanı bir münkirden daha tehlikelidir, zira o, mü'minler gibi düşünüyor görünüp, mü'minlerin, düşmanca duygulara karşı tedbirli olma ve teyakkuzda bulunma hislerinde gevşeklik hasıl ederek onların yanına kadar sokulmakta, yüzüne gülmekte; fırsat bulunca da en sıkıntılı hal ve kritik durumlarda en büyük zarar ve tahribata yol açmaktadır. Böylece, gövdenin içine giren kurtçuk misali, Müslüman'ın imanını zayıflatmaya, İslâm toplumunun güç ve kuvvetini yok etmeye çalışmaktadır. Bu sebepledir ki Kur'ân, İslâm toplumu içinde, bu toplumu içten yıkmaya çalışan kişiler olarak münafıklar üzerinde uzun uzun durmakta ve bunların hileleri üzerinde mü'minleri sürekli uyarmaktadır.
Hadis kaynaklarında da, bilhassa fiten, iman, cihad ve meğazi bölümlerinde münafık ve tehlikeleri hakkında bir hayli rivâyet söz konusudur. Hacim ve muhteva itibariyle çok geniş olan bu mevzuda, bizim araştırma sahamız ise münafıkları harekete geçiren nifak sebeplerinin iç saiklerini, sosyo-psikolojik nedenlerini anlayıp tespit etmeye çalışmaktır. Böylece, İslâm toplumu var olduğu müddetçe potansiyel bir tehlike olarak İslâm ve Müslümanlar içinde bulanabilecek münafıkları daha yakından tanıma imkân ve fırsatının elde edileceği kanaatindeyiz.
Araştırmamıza, nifak ve nifaka anlam yakınlığı olan kavramların semantik analiz metodunun ışığı altında tahlil ve mukayesesiyle başladık. Öncelikle ele aldığımız temel kavramların cahilliye dönemine ait kullanışlarını ve lûgavî mânâlarını Tacü'l-Arûs, Lisanu'l-Arab ve Müfredât gibi lûgat kitaplarından faydalanarak izah ettik. Daha sonra, tefsir ve hadisçilerin açıklamaları doğrultusunda Kur'ân ve Sünnet'te bu kavramların anlamsal çerçevesini ortaya koyduk. Bu bölümde, Mehmet Soysaldı'nın 'Kur'ân Semantiği Açısından İnançla İlgili Temel Kavramlar' kitabı, metot açısından takip ettiğimiz bir kaynak oldu. Ayrıca Ali Ünal'ın, Kur'ân'ın mânâ bütünlüğü içerisinde, her bir kavramın o bütünlük içerisinde ele alınıp incelenmesini hedeflediği, 'Kur'ân'da Temel Kavramlar' adlı umumî kavram çalışması, 'kavramların ruhu'nu, 'anlam çekirdeğini' tespitte başvuru kaynaklarımızdan biri oldu.
Nifak kavramının hem Kur'ân, hem Sünnet'te kullanılması ve muhteva açısından farklı mânâlar içerdiği izlenimi vermesi dolayısıyla, karşılaştırmalı olarak Kur'ân ve Sünnet'teki kullanımı incelendi. Bu noktadan hareketle, kelimenin açıklığa kavuşması adına genel bir bakış açısıyla, inanç, ortaya çıkış ve fert-toplum ilişkisi bağlamında nifak türleri ele alındı. Bu incelemede, Hasan Habenneke el-Meydani'nin 'Zahiratü'n-Nifak ve Habaisü'l-Münafikîn fit-Tarih' adlı eserinin başında ortaya koymuş olduğu tasnif örnek alınarak, bu tasnif âyet ve hadislerle delillendirme yoluna gidildi.
Çalışmamızın ikinci bölümü olan ve ana gövdesini oluşturan 'Kur'ân'a Göre Münafıkların Karakteristik Özellikleri' adlı bölümde, kendisini insan tabiatını tanımaya vakfetmiş psikoloji ilminin verileri göz önünde bulundurularak, Kur'ân'daki münafıkların tavır ve davranışları ve bu davranışların iç saikleri tespit ve analiz edilmeye çalışıldı. Bu doğrultuda ilgili âyet-i kerimeler, başlıca tefsir kaynakları olarak rivâyet tefsir ekolü açısından Taberi ve İbn Kesir, dirâyet tefsir açısından Râzî, Zemahşerî ve çağımız tefsirleri açısından Elmalılı ve Seyyid Kutub'un tahlil ve değerlendirmeleri ile izah edilme yoluna gidildi. Gerektiği yerde, karakter tahlili adına somut modeller üzerinde düşünebilmek için, âyetlerin esbab-ı nüzûlu zikredildi. Bu bağlamda tarihi hâdiselerin yorum ve izahında Ahmet Sezikli'nin doktora çalışması olan 'Hz. Peygamber Devrinde Nifak Hareketleri' ve yine akademik bir çalışma olan Abdullah Yıldız'ın 'Hz. Peygamber ve Gizli Düşmanları: Münafıklar' adlı eserlerinden istifade edildi.
Çalışmamda, yönlendirici ve ufuk açıcı fikirleriyle kıymetli vakitlerini benden esirgemeyen başta saygıdeğer hocam Doç. Dr. Muhsin Demirci'ye ve teşvik, teklif ve değerlendirmeleriyle çalışmamın kitaplaşmasına vesile olan Cemal Türk beyefendiye minnet ve şükranlarımı arz ederim.
Hamdi İşcan
Çamlıca 2003
- Açıklama
- Kur'ân, insan için indirilen, onu muhatap alan ilâhî bir kitaptır. Cenâb-ı Hak onu, insanların maddî-mânevî bütün ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde indirmiştir. Bu sebeple denilebilir ki; Kur'ân bütün yönleriyle insanı okumakta, onun duygu ve düşüncelerini şerh etmekte, bütün kabiliyet ve zaaflarıyla insan gerçeğini gözler önüne sermektedir. O yarattığı mahlukunu hiç bilmez olur mu? (İlmi her şeye nüfuz eden, her şeyden haberi olan) lâtîf ve habîr O'dur. (Mülk, 67/14) âyetinde de işaret buyrulduğu gibi, insan kalbinin derinliklerindeki en ince duyguları bilen, insan beyninin en uç kıvrımlarındaki düşüncelerden haberdar olan Yüce Yaratıcı, hem iç ve dış yapısı itibariyle insanın ne olduğunu, hem de ne olması gerektiğini ilâhi beyanıyla bize bildirmiştir.
Bu beyanda Yüce Allah, insanları inanç noktasından üç sınıfa ayırmıştır. Kendisine, aksine ihtimal vermeyecek şekilde şeksiz-şüphesiz inananlara mü'min, inkâr edenlere kâfir, inanıyor gibi görünüp de içten içe inkâr eden, imanla küfür arasında bocalayıp duranlara ise münafık ismini vermiştir.
Kur'ân'da, temel doneleriyle bu üç sınıfın inançları, sözleri, düşünceleri, Allah'la ve diğer insanlarla olan münasebet ve tavırları ele alınmış, bütün bunlar ilâhî hakikat açısından doğru ve yanlışlığı ortaya konmuştur.
Müstakil bir sûreyle birlikte üç yüzden fazla âyetin münafıklardan bahsetmesi, ilâhi vahyin bu konuya verdiği ehemmiyeti göstermesi adına dikkat çekicidir. Çünkü hiç şüphesiz İslâm ve Müslümanlar için en tehlikeli, en zararlı güç odağı, şer şebekesi nifak ehlidir. İslâm'ı en güçlü döneminde bile içten vurabilecek sinsi bir düşmandır o. Zira din, iman düşmanlarının açıktan açığa diyanet ve mukaddesata hücum etmelerine karşılık münafık, çok defa dinî, millî ve vatanî değerlere saygılı görünerek sürekli mü'minleri aldatmaya çalışmakta, bir taraftan mü'minlerin yüzüne gülerken diğer taraftan da fırsat bulunca arkadan hançerlemeyi ihmal etmemektedir. Bu gaye doğrultusunda o, sürekli entrikalar çevirmekte, komplodan komploya koşmakta, yalan, iftira gibi gayr-i insanî her yola baş vurmaktadır. Bu itibarla da Kur'ân'ın nazarında münafık, din, iman düşmanı bir münkirden daha tehlikelidir, zira o, mü'minler gibi düşünüyor görünüp, mü'minlerin, düşmanca duygulara karşı tedbirli olma ve teyakkuzda bulunma hislerinde gevşeklik hasıl ederek onların yanına kadar sokulmakta, yüzüne gülmekte; fırsat bulunca da en sıkıntılı hal ve kritik durumlarda en büyük zarar ve tahribata yol açmaktadır. Böylece, gövdenin içine giren kurtçuk misali, Müslüman'ın imanını zayıflatmaya, İslâm toplumunun güç ve kuvvetini yok etmeye çalışmaktadır. Bu sebepledir ki Kur'ân, İslâm toplumu içinde, bu toplumu içten yıkmaya çalışan kişiler olarak münafıklar üzerinde uzun uzun durmakta ve bunların hileleri üzerinde mü'minleri sürekli uyarmaktadır.
Hadis kaynaklarında da, bilhassa fiten, iman, cihad ve meğazi bölümlerinde münafık ve tehlikeleri hakkında bir hayli rivâyet söz konusudur. Hacim ve muhteva itibariyle çok geniş olan bu mevzuda, bizim araştırma sahamız ise münafıkları harekete geçiren nifak sebeplerinin iç saiklerini, sosyo-psikolojik nedenlerini anlayıp tespit etmeye çalışmaktır. Böylece, İslâm toplumu var olduğu müddetçe potansiyel bir tehlike olarak İslâm ve Müslümanlar içinde bulanabilecek münafıkları daha yakından tanıma imkân ve fırsatının elde edileceği kanaatindeyiz.
Araştırmamıza, nifak ve nifaka anlam yakınlığı olan kavramların semantik analiz metodunun ışığı altında tahlil ve mukayesesiyle başladık. Öncelikle ele aldığımız temel kavramların cahilliye dönemine ait kullanışlarını ve lûgavî mânâlarını Tacü'l-Arûs, Lisanu'l-Arab ve Müfredât gibi lûgat kitaplarından faydalanarak izah ettik. Daha sonra, tefsir ve hadisçilerin açıklamaları doğrultusunda Kur'ân ve Sünnet'te bu kavramların anlamsal çerçevesini ortaya koyduk. Bu bölümde, Mehmet Soysaldı'nın 'Kur'ân Semantiği Açısından İnançla İlgili Temel Kavramlar' kitabı, metot açısından takip ettiğimiz bir kaynak oldu. Ayrıca Ali Ünal'ın, Kur'ân'ın mânâ bütünlüğü içerisinde, her bir kavramın o bütünlük içerisinde ele alınıp incelenmesini hedeflediği, 'Kur'ân'da Temel Kavramlar' adlı umumî kavram çalışması, 'kavramların ruhu'nu, 'anlam çekirdeğini' tespitte başvuru kaynaklarımızdan biri oldu.
Nifak kavramının hem Kur'ân, hem Sünnet'te kullanılması ve muhteva açısından farklı mânâlar içerdiği izlenimi vermesi dolayısıyla, karşılaştırmalı olarak Kur'ân ve Sünnet'teki kullanımı incelendi. Bu noktadan hareketle, kelimenin açıklığa kavuşması adına genel bir bakış açısıyla, inanç, ortaya çıkış ve fert-toplum ilişkisi bağlamında nifak türleri ele alındı. Bu incelemede, Hasan Habenneke el-Meydani'nin 'Zahiratü'n-Nifak ve Habaisü'l-Münafikîn fit-Tarih' adlı eserinin başında ortaya koymuş olduğu tasnif örnek alınarak, bu tasnif âyet ve hadislerle delillendirme yoluna gidildi.
Çalışmamızın ikinci bölümü olan ve ana gövdesini oluşturan 'Kur'ân'a Göre Münafıkların Karakteristik Özellikleri' adlı bölümde, kendisini insan tabiatını tanımaya vakfetmiş psikoloji ilminin verileri göz önünde bulundurularak, Kur'ân'daki münafıkların tavır ve davranışları ve bu davranışların iç saikleri tespit ve analiz edilmeye çalışıldı. Bu doğrultuda ilgili âyet-i kerimeler, başlıca tefsir kaynakları olarak rivâyet tefsir ekolü açısından Taberi ve İbn Kesir, dirâyet tefsir açısından Râzî, Zemahşerî ve çağımız tefsirleri açısından Elmalılı ve Seyyid Kutub'un tahlil ve değerlendirmeleri ile izah edilme yoluna gidildi. Gerektiği yerde, karakter tahlili adına somut modeller üzerinde düşünebilmek için, âyetlerin esbab-ı nüzûlu zikredildi. Bu bağlamda tarihi hâdiselerin yorum ve izahında Ahmet Sezikli'nin doktora çalışması olan 'Hz. Peygamber Devrinde Nifak Hareketleri' ve yine akademik bir çalışma olan Abdullah Yıldız'ın 'Hz. Peygamber ve Gizli Düşmanları: Münafıklar' adlı eserlerinden istifade edildi.
Çalışmamda, yönlendirici ve ufuk açıcı fikirleriyle kıymetli vakitlerini benden esirgemeyen başta saygıdeğer hocam Doç. Dr. Muhsin Demirci'ye ve teşvik, teklif ve değerlendirmeleriyle çalışmamın kitaplaşmasına vesile olan Cemal Türk beyefendiye minnet ve şükranlarımı arz ederim.
Hamdi İşcan
Çamlıca 2003
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.