Kuşatma AltındaGeleceğin Geçmişi Geçmişin Geleceği
Romanınız Kuşatma Altında'yıokudum. 12 Eylül konusunda yazılan, oldukça az sayıdaki iyi romanlar arasında yer alıyor bence yapıtınız. Ben her şeyden önce romanın hem formel yönden deneysel yapısını hem karakterlerin etkileyiciliğini hem de anlattığınız konuya yaklaşım biçiminizi beğendim. Karakterlere uygun konuşma biçemi, yazarın aradan çekilerek tamamen konuşmalarla iç ve dış realiteyi aktarması bence farklı bir deneyim olarak dikkati çekiyor ve yapıtınız klasik roman kalıplarından sıyrılarak,içindeki devrimci öz'e biçimsel açıdan da devrimcilik kazandırıyor. Bu arada arada öyle sözler var ki felsefi derinlikleri nedeniyle gerçekten "altı çizilmesi gereken" cümleler...
- Hülya Soyşekerci
Kuşatma Altında: ‘seçilmiş trajediler' çağında, bir deneysel roman
Alaattin Topçu'nun son kitabı Kuşatma Altında'yı bir gecede okudum. Eskiden sıkça yaptığım, bu yüzden olağan gelen bu ayrıntı, uzun zamandır tekrarlanmadığı için olsa gerek, bu kez beni düşündüren nedendi. 309 sayfalık bir deneysel romanı sabaha kadar bitirmemi sağlayan nedir? Unutmaya çabaladığımız gerçek ve onun işaret ettiği duygudan kaçış, yaşanmış gerçekliği uzakta tutmanın bir biçimidir. Bu durum, ortak bir arzuya dönüştüğünde, karşılığını yaşayan dilde bulur. Herkesin paylaştığı dil, artık bir ‘üzerini örtme' işleminin aracı haline gelmiştir. Topçu, roman boyunca, kitaplardan, yazarlardan, felsefi metinlerden, Marksist söylemden, şiirlerden alıntılarla, konuşma dilini ezmek istercesine yerleştirdiği öğelerle, neredeyse söyleve dönüştürdüğü repliklerle, okurun kurabileceği yakınlığı baştan reddeden bir özellik sergiliyor. Gerçeği örten yaşamsal (!) dille dalga geçmenin bir biçimi olarak karşımızda beliren bu özellik, anlatmak istediği gerçeklik için kurduğu dil aynı zamanda. ‘Birbirimizle ne kadar konuşabildik ki'nin biçimle de vurgulanması…
- Nefise Pınar
- Açıklama
Romanınız Kuşatma Altında'yıokudum. 12 Eylül konusunda yazılan, oldukça az sayıdaki iyi romanlar arasında yer alıyor bence yapıtınız. Ben her şeyden önce romanın hem formel yönden deneysel yapısını hem karakterlerin etkileyiciliğini hem de anlattığınız konuya yaklaşım biçiminizi beğendim. Karakterlere uygun konuşma biçemi, yazarın aradan çekilerek tamamen konuşmalarla iç ve dış realiteyi aktarması bence farklı bir deneyim olarak dikkati çekiyor ve yapıtınız klasik roman kalıplarından sıyrılarak,içindeki devrimci öz'e biçimsel açıdan da devrimcilik kazandırıyor. Bu arada arada öyle sözler var ki felsefi derinlikleri nedeniyle gerçekten "altı çizilmesi gereken" cümleler...
- Hülya Soyşekerci
Kuşatma Altında: ‘seçilmiş trajediler' çağında, bir deneysel roman
Alaattin Topçu'nun son kitabı Kuşatma Altında'yı bir gecede okudum. Eskiden sıkça yaptığım, bu yüzden olağan gelen bu ayrıntı, uzun zamandır tekrarlanmadığı için olsa gerek, bu kez beni düşündüren nedendi. 309 sayfalık bir deneysel romanı sabaha kadar bitirmemi sağlayan nedir? Unutmaya çabaladığımız gerçek ve onun işaret ettiği duygudan kaçış, yaşanmış gerçekliği uzakta tutmanın bir biçimidir. Bu durum, ortak bir arzuya dönüştüğünde, karşılığını yaşayan dilde bulur. Herkesin paylaştığı dil, artık bir ‘üzerini örtme' işleminin aracı haline gelmiştir. Topçu, roman boyunca, kitaplardan, yazarlardan, felsefi metinlerden, Marksist söylemden, şiirlerden alıntılarla, konuşma dilini ezmek istercesine yerleştirdiği öğelerle, neredeyse söyleve dönüştürdüğü repliklerle, okurun kurabileceği yakınlığı baştan reddeden bir özellik sergiliyor. Gerçeği örten yaşamsal (!) dille dalga geçmenin bir biçimi olarak karşımızda beliren bu özellik, anlatmak istediği gerçeklik için kurduğu dil aynı zamanda. ‘Birbirimizle ne kadar konuşabildik ki'nin biçimle de vurgulanması…
- Nefise Pınar
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.