Menâkıb-ı Şeyh San'ânî %15 indirimli Mustafa Güneş
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786054042227
Boyut
135-210
Sayfa Sayısı
190
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2010-10
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
2.Hamur
Dili
Türkçe

Menâkıb-ı Şeyh San'ânî

Yayınevi : H Yayınları
12,00TL
Satışta değil
9786054042227
471192
Menâkıb-ı Şeyh San'ânî
Menâkıb-ı Şeyh San'ânî
12.00
Tasavvuf büyükleri, XIII. yüzyılda büyük oranda Türkleşmiş ve İslâmlaşmış ve Moğol baskısı ile zor durumda kalmış olan Anadolu halkına, saadet yolunu gösterdiler. Bu noktada bilhassa Yunus Emre, Mevlana Celaleddin-i Rumi ve Hacı Bektaş-ı Veli gibi gönül mimarlarının halka verdiği şevk, ümit ve teselli çok önemlidir.

Muhtemelen XVIII. yüzyılın başlarında III. Ahmed döneminde, yazılmış olan Menâkıb-ı Şeyh Sanânînin, müstensihi ve nâzımı belli değildir. Necib mahlasıyla şiirler yazan III. Ahmed, Lâle devrinde bilim ve sanat insanlarını kollayıp gözeten, özellikle Nâbî hayranı bir şahsiyetti. Onun döneminde, bilim ve sanat hız kesmeden devam etmiştir.

Menâkıb-ı Şeyh Sanânî, Doğu Anadoluda musannifi belli olmayan bir halk hikâyesi olarak da yaşamaktadır. Bazı araştırmacılar, Menâkıb-ı Şeyh Sanânînin, halk arasında çok sevilen meşhur Sarı Gelin adlı Erzurum türküsüne de kaynaklık edebileceğini belirtirler.

Mesnevi nazım şekliyle kaleme alınan ve dört yüz yetmiş yedi beyitlik bu eserde, Sanân adlı ünlü bir şeyhin hayat hikâyesi nazmedilmiştir. Bu hikâyede, İslâmiyetle Hristiyanlığın karşılaştırılıp İslâm üstünlüğünün ifade edilmek istendiği şeklinde bazı görüşler ileri sürülmüştür.
  • Açıklama
    • Tasavvuf büyükleri, XIII. yüzyılda büyük oranda Türkleşmiş ve İslâmlaşmış ve Moğol baskısı ile zor durumda kalmış olan Anadolu halkına, saadet yolunu gösterdiler. Bu noktada bilhassa Yunus Emre, Mevlana Celaleddin-i Rumi ve Hacı Bektaş-ı Veli gibi gönül mimarlarının halka verdiği şevk, ümit ve teselli çok önemlidir.

      Muhtemelen XVIII. yüzyılın başlarında III. Ahmed döneminde, yazılmış olan Menâkıb-ı Şeyh Sanânînin, müstensihi ve nâzımı belli değildir. Necib mahlasıyla şiirler yazan III. Ahmed, Lâle devrinde bilim ve sanat insanlarını kollayıp gözeten, özellikle Nâbî hayranı bir şahsiyetti. Onun döneminde, bilim ve sanat hız kesmeden devam etmiştir.

      Menâkıb-ı Şeyh Sanânî, Doğu Anadoluda musannifi belli olmayan bir halk hikâyesi olarak da yaşamaktadır. Bazı araştırmacılar, Menâkıb-ı Şeyh Sanânînin, halk arasında çok sevilen meşhur Sarı Gelin adlı Erzurum türküsüne de kaynaklık edebileceğini belirtirler.

      Mesnevi nazım şekliyle kaleme alınan ve dört yüz yetmiş yedi beyitlik bu eserde, Sanân adlı ünlü bir şeyhin hayat hikâyesi nazmedilmiştir. Bu hikâyede, İslâmiyetle Hristiyanlığın karşılaştırılıp İslâm üstünlüğünün ifade edilmek istendiği şeklinde bazı görüşler ileri sürülmüştür.
      Men   
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat