Almanya'ya niye geldiğini yeniden düşünmeye başladı Alişan. Bir zaman tüneliydi sanki bu düşünceler, belleğinden geriye doğru ilerleyen bir tünel. Zaman, kendi seyrinde geçiyormuş gibi yapıyordu ama aslında Alişan için günlerin, haftaların, ayların, yılların adlarının değişmesinden ve günlerin, haftaların, ayların, yılların dönüp dönüp geri gelmesinden başka bir adım bile ilerlemiyordu. Çakılıp kalmıştı zaman.
Yorgundu, yatağına uzandı. Reyhan'ı düşünürken uyuyakaldı. Reyhan geldi yanına. Yıldız'ın yelelerini örmüş, kendi saçlarına bağlamıştı. Bir bukle bukle oluyordu. Reyhan'ın saçları, bir örgülü belikler. Yıldız yelelerini savuruyor. Reyhan buklelerini kabartıyordu. Doğruldu, ellerini Reyhan'a uzatarak yataktan çıktı, gözlerini kapalı birkaç adım attı. Reyhan ve Yıldız koyu bir buluta doğru uçuyorlardı. Arkalarından uçmak istedi, kollarını çırptı; elini ranzanın demirine çarpmıştı, acıyla uyandı. Delirdiğini düşündü bir an. Yatağının kenarına oturdu. Terden ıslanan çamaşırlarının soğuk soğuk bedenine yapıştığını hissetti. Uykusu dağılmıştı. Giyindi, işyerine yöneldi. Mikael'in ve Mehmet'in şaşkın bakışları arasında gecenin dördünde vardiyayı Mehmet'ten teslim aldı. Buharlardan yayılan kağıt kokuları ve makinenin ritmik sesleri arasında gözlerini; hamurun kağıda dönüştüğü bu kritik noktaya dikti. Mikael'in makinesinin yırtılan kağıdını bildirmenin ve molaların dışında, donuk ve hüzünlü bakışlarını kağıt hamurunu kağıda dönüştüren bu silindirlerden bir an olsun ayırmadı.
Uçak bileti yaptı akıp giden kağıtlardan. Reyhan'a uçtu. Mektup kağıtları yaptı, zarf yaptı koli koli; mektup yazarken zarf ve kağıt aramasın diye Reyhan'a gönderdi...
- Açıklama
Almanya'ya niye geldiğini yeniden düşünmeye başladı Alişan. Bir zaman tüneliydi sanki bu düşünceler, belleğinden geriye doğru ilerleyen bir tünel. Zaman, kendi seyrinde geçiyormuş gibi yapıyordu ama aslında Alişan için günlerin, haftaların, ayların, yılların adlarının değişmesinden ve günlerin, haftaların, ayların, yılların dönüp dönüp geri gelmesinden başka bir adım bile ilerlemiyordu. Çakılıp kalmıştı zaman.
Yorgundu, yatağına uzandı. Reyhan'ı düşünürken uyuyakaldı. Reyhan geldi yanına. Yıldız'ın yelelerini örmüş, kendi saçlarına bağlamıştı. Bir bukle bukle oluyordu. Reyhan'ın saçları, bir örgülü belikler. Yıldız yelelerini savuruyor. Reyhan buklelerini kabartıyordu. Doğruldu, ellerini Reyhan'a uzatarak yataktan çıktı, gözlerini kapalı birkaç adım attı. Reyhan ve Yıldız koyu bir buluta doğru uçuyorlardı. Arkalarından uçmak istedi, kollarını çırptı; elini ranzanın demirine çarpmıştı, acıyla uyandı. Delirdiğini düşündü bir an. Yatağının kenarına oturdu. Terden ıslanan çamaşırlarının soğuk soğuk bedenine yapıştığını hissetti. Uykusu dağılmıştı. Giyindi, işyerine yöneldi. Mikael'in ve Mehmet'in şaşkın bakışları arasında gecenin dördünde vardiyayı Mehmet'ten teslim aldı. Buharlardan yayılan kağıt kokuları ve makinenin ritmik sesleri arasında gözlerini; hamurun kağıda dönüştüğü bu kritik noktaya dikti. Mikael'in makinesinin yırtılan kağıdını bildirmenin ve molaların dışında, donuk ve hüzünlü bakışlarını kağıt hamurunu kağıda dönüştüren bu silindirlerden bir an olsun ayırmadı.
Uçak bileti yaptı akıp giden kağıtlardan. Reyhan'a uçtu. Mektup kağıtları yaptı, zarf yaptı koli koli; mektup yazarken zarf ve kağıt aramasın diye Reyhan'a gönderdi...
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.