Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786054048007
Boyut
135-210
Sayfa Sayısı
144
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2008-10
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
3. Hamur
Dili
Türkçe
Türkiye'nin Kurumsallaşma Dereceleri
Yazar:
Mustafa Şeref Akın
Yayınevi : Kitapdostu Yayınları
8,50TL
Satışta değil
9786054048007
433613
https://www.kitapburada.com/turkiye-nin-kurumsallasma-dereceleri-p433613.html
Türkiye'nin Kurumsallaşma Dereceleri
8.50
Kurumsallaşma, toplumsal kesimlerin belli ilkeler ve değerler üzerinde anlaşmasını sağlayarak toplumlara, siyasal ve ekonomik işleyişi ve süreci tanımlanmış prensiplere bağlamada yardımcı olur. Toplumlar kurumsallaşma yoluyla ekonomik ve siyasal yaşamlarını ilgili aktörlerin ve liderlerin insiyatifine bağlı olmaktan çıkarırlar. Dolayısıyla kurumsallaşmanın gelişmesine paralel olarak keyfilik asgari düzeye iner.
Ülkemizin ne yazık ki önemli sorunlarından biri bu. Lider kültürünü içselleştirmiş bir toplum olarak siyasal ve ekonomik süreçleri liderlerden ve aktörlerden bağımsızlaştırma konusunda zorluklar yaşamaktayız. Bu kültürün bir sonucu olarak siyasal mekanizmalarda liderlik sultanlığa dönüşebilmektedir.
"Türkiye'nin Kurumsallaşma Dereceleri" adlı çalışmasıyla Mustafa Şeref Akın önemli bir konuya el atmaktadır.Bu çalışma, sadece Türkiye'nin kurumsallaşma konusundaki performansını ortaya koymakla sınırlı kalmıyor, aynı zamanda kavramın başarılı bir analizini yapmakta ve değişik ülkelerden örnekleri gözler önüne sererek ülkemizin performansını bu anlamda daha anlaşılır hale getirmektedir. Türkiye'nin Kurumsallaşma Derecesi, akademik ve entelektüel literatürde büyük bir boşluğu dolduracak bir çalışma. Bu yönüyle çok önemli bir katkı sunduğunu düşünüyorum.
Prof. Dr. Ömer Çaha
İktisat ve İdari Bilimler Dekanı
Fatih Üniversitesi
Kurumlar, insanlar arasındaki ilişkilerin yapısını şekillendiren insan ürünü aygıtlardır. Kurumsal yapılar nesnel ve somut olabildikleri gibi öznel ve soyut da olabilir. Kanunlar, düzenlemeler ve kurallar gibi şekli ve nesnel unsurlar kadar teamüller, toplumsal değer yargıları ve davranış biçimleri de kurumlara temel teşkil eder. Teşvik mekanizmalarının nasıl işlediği de siyasi hürriyetlerin ölçeği de kurumsallaşmayla ilgilidir. Smith'e gönderme yapmak gerekirse, rahatlıkla şöyle söyleyebiliriz: Çağımızda iktisadi servet, kurumsallaşma ve organizasyon becerisi tarafından belirlenmektedir. Kurumlar oyunun kuralları, organizasyonlar ise oyuncular olarak görülmelidir. Kendi kurumlarını, yani oyunun kurallarını insanlığın benimseyeceği evrensel ilkeler doğrultusunda oluşturabilen ve yaşatabilen topluluklar iktisadi, toplumsal ve siyasi kurumsallaşmayı başarabilirler ve kalkınabilirler. Milletimizin bu topraklarda bin yılı aşan varlığı, ortaya koyduğumuz medeniyet birikimi ve diğer medeniyetlerle sağladığımız etkileşim, geçmişteki kurumsallaşma becerimizin önemli bir göstergesidir. Medeniyet olmak, kurumsallaşmak demektir.
Son dönemde ekonomi yazınının önemli alanlarından biri haline kurumsal iktisadı ele alan ve bu derin konuyu hem büyük bir başarıyla hem herkesin anlayabileceği açıklıkla inceleyen Mustafa Şeref Akın'ın "Türkiye'nin Kurumsallaşma Dereceleri" adlı çalışmasının, kendi ifadesiyle; "Türkiye'nin kalkınmasına gönül koymuşlara" yol gösterecek bir ışık olacağına inanıyorum.
Dr. İbrahim Turhan
Para Politikası Kurulu Üyesi
Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi
Ülkemizin ne yazık ki önemli sorunlarından biri bu. Lider kültürünü içselleştirmiş bir toplum olarak siyasal ve ekonomik süreçleri liderlerden ve aktörlerden bağımsızlaştırma konusunda zorluklar yaşamaktayız. Bu kültürün bir sonucu olarak siyasal mekanizmalarda liderlik sultanlığa dönüşebilmektedir.
"Türkiye'nin Kurumsallaşma Dereceleri" adlı çalışmasıyla Mustafa Şeref Akın önemli bir konuya el atmaktadır.Bu çalışma, sadece Türkiye'nin kurumsallaşma konusundaki performansını ortaya koymakla sınırlı kalmıyor, aynı zamanda kavramın başarılı bir analizini yapmakta ve değişik ülkelerden örnekleri gözler önüne sererek ülkemizin performansını bu anlamda daha anlaşılır hale getirmektedir. Türkiye'nin Kurumsallaşma Derecesi, akademik ve entelektüel literatürde büyük bir boşluğu dolduracak bir çalışma. Bu yönüyle çok önemli bir katkı sunduğunu düşünüyorum.
Prof. Dr. Ömer Çaha
İktisat ve İdari Bilimler Dekanı
Fatih Üniversitesi
Kurumlar, insanlar arasındaki ilişkilerin yapısını şekillendiren insan ürünü aygıtlardır. Kurumsal yapılar nesnel ve somut olabildikleri gibi öznel ve soyut da olabilir. Kanunlar, düzenlemeler ve kurallar gibi şekli ve nesnel unsurlar kadar teamüller, toplumsal değer yargıları ve davranış biçimleri de kurumlara temel teşkil eder. Teşvik mekanizmalarının nasıl işlediği de siyasi hürriyetlerin ölçeği de kurumsallaşmayla ilgilidir. Smith'e gönderme yapmak gerekirse, rahatlıkla şöyle söyleyebiliriz: Çağımızda iktisadi servet, kurumsallaşma ve organizasyon becerisi tarafından belirlenmektedir. Kurumlar oyunun kuralları, organizasyonlar ise oyuncular olarak görülmelidir. Kendi kurumlarını, yani oyunun kurallarını insanlığın benimseyeceği evrensel ilkeler doğrultusunda oluşturabilen ve yaşatabilen topluluklar iktisadi, toplumsal ve siyasi kurumsallaşmayı başarabilirler ve kalkınabilirler. Milletimizin bu topraklarda bin yılı aşan varlığı, ortaya koyduğumuz medeniyet birikimi ve diğer medeniyetlerle sağladığımız etkileşim, geçmişteki kurumsallaşma becerimizin önemli bir göstergesidir. Medeniyet olmak, kurumsallaşmak demektir.
Son dönemde ekonomi yazınının önemli alanlarından biri haline kurumsal iktisadı ele alan ve bu derin konuyu hem büyük bir başarıyla hem herkesin anlayabileceği açıklıkla inceleyen Mustafa Şeref Akın'ın "Türkiye'nin Kurumsallaşma Dereceleri" adlı çalışmasının, kendi ifadesiyle; "Türkiye'nin kalkınmasına gönül koymuşlara" yol gösterecek bir ışık olacağına inanıyorum.
Dr. İbrahim Turhan
Para Politikası Kurulu Üyesi
Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi
- Açıklama
- Kurumsallaşma, toplumsal kesimlerin belli ilkeler ve değerler üzerinde anlaşmasını sağlayarak toplumlara, siyasal ve ekonomik işleyişi ve süreci tanımlanmış prensiplere bağlamada yardımcı olur. Toplumlar kurumsallaşma yoluyla ekonomik ve siyasal yaşamlarını ilgili aktörlerin ve liderlerin insiyatifine bağlı olmaktan çıkarırlar. Dolayısıyla kurumsallaşmanın gelişmesine paralel olarak keyfilik asgari düzeye iner.
Ülkemizin ne yazık ki önemli sorunlarından biri bu. Lider kültürünü içselleştirmiş bir toplum olarak siyasal ve ekonomik süreçleri liderlerden ve aktörlerden bağımsızlaştırma konusunda zorluklar yaşamaktayız. Bu kültürün bir sonucu olarak siyasal mekanizmalarda liderlik sultanlığa dönüşebilmektedir.
"Türkiye'nin Kurumsallaşma Dereceleri" adlı çalışmasıyla Mustafa Şeref Akın önemli bir konuya el atmaktadır.Bu çalışma, sadece Türkiye'nin kurumsallaşma konusundaki performansını ortaya koymakla sınırlı kalmıyor, aynı zamanda kavramın başarılı bir analizini yapmakta ve değişik ülkelerden örnekleri gözler önüne sererek ülkemizin performansını bu anlamda daha anlaşılır hale getirmektedir. Türkiye'nin Kurumsallaşma Derecesi, akademik ve entelektüel literatürde büyük bir boşluğu dolduracak bir çalışma. Bu yönüyle çok önemli bir katkı sunduğunu düşünüyorum.
Prof. Dr. Ömer Çaha
İktisat ve İdari Bilimler Dekanı
Fatih Üniversitesi
Kurumlar, insanlar arasındaki ilişkilerin yapısını şekillendiren insan ürünü aygıtlardır. Kurumsal yapılar nesnel ve somut olabildikleri gibi öznel ve soyut da olabilir. Kanunlar, düzenlemeler ve kurallar gibi şekli ve nesnel unsurlar kadar teamüller, toplumsal değer yargıları ve davranış biçimleri de kurumlara temel teşkil eder. Teşvik mekanizmalarının nasıl işlediği de siyasi hürriyetlerin ölçeği de kurumsallaşmayla ilgilidir. Smith'e gönderme yapmak gerekirse, rahatlıkla şöyle söyleyebiliriz: Çağımızda iktisadi servet, kurumsallaşma ve organizasyon becerisi tarafından belirlenmektedir. Kurumlar oyunun kuralları, organizasyonlar ise oyuncular olarak görülmelidir. Kendi kurumlarını, yani oyunun kurallarını insanlığın benimseyeceği evrensel ilkeler doğrultusunda oluşturabilen ve yaşatabilen topluluklar iktisadi, toplumsal ve siyasi kurumsallaşmayı başarabilirler ve kalkınabilirler. Milletimizin bu topraklarda bin yılı aşan varlığı, ortaya koyduğumuz medeniyet birikimi ve diğer medeniyetlerle sağladığımız etkileşim, geçmişteki kurumsallaşma becerimizin önemli bir göstergesidir. Medeniyet olmak, kurumsallaşmak demektir.
Son dönemde ekonomi yazınının önemli alanlarından biri haline kurumsal iktisadı ele alan ve bu derin konuyu hem büyük bir başarıyla hem herkesin anlayabileceği açıklıkla inceleyen Mustafa Şeref Akın'ın "Türkiye'nin Kurumsallaşma Dereceleri" adlı çalışmasının, kendi ifadesiyle; "Türkiye'nin kalkınmasına gönül koymuşlara" yol gösterecek bir ışık olacağına inanıyorum.
Dr. İbrahim Turhan
Para Politikası Kurulu Üyesi
Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.