Yerli ve Yabancı Kaynakların Işığında Ermeni Tehciri Meselesi

1914 yılında I. Dünya Savaşı esnasında, Doğu Cephesinde, Ermenilerin Ruslarla birlik olup Osmanlı Ordusu'nu arkadan vurmaları ve yerli Türk Müslüman ahalinin toplu olarak katledilmesi sonucunda, Ermeni vatandaşların o bölgeden Güneydoğu'da Suriye'ye 1915'te göçe tabi tutulmaları esnasında toplu olarak katledildikleri iddiaları, dış güçlerin etkisi sonucu bilhassa Ermeni Diasporası tarafından ortaya atılan iddiaların da özünü teşkil etmektedir. Bu iddialar aynı zamanda Ermeni terörüne de kaynak oluşturmuştur. Bu olayların, Avrupa Birliği'ne girme aşamasındayken, Türkiye'ye karşı Avrupa ülkeleri tarafından istismar edilerek bir baskı aracı olarak kullanılmaya başlandığı görülmektedir. Prof. Dr. Dr. Arslan Terzioğlu'ndan bu konuda, yerli ve yabancı kaynaklar ışığında kısa ve öz bir kitap hazırlamasını rica ettik. Prof. Dr. Dr. Arslan Terzioğlu daha önce, İttihat ve Terakki'nin Merkez-i Umumî Azası olan ve 1915'teki Ermeni Tehciri Yasası'nın çıkmasında etkili olduğu gerekçesiyle 17 Nisan 1922'de Berlin'de Ermeni Taşnak Teşkilatı'nın Nemesis adlı terör örgütünün iki teröristi tarafından öldürülen Dr. Bahaddin Şakir Bey konusunda bir kitap hazırlamış; bu kitap, İstanbul Tıp Fakültesi Dergisi'nin 2001 yılı Supplementumu'nda Türkçe ve İngilizce olarak yayınlanmıştı. Prof. Dr. Dr. Arslan Terzioğlu bu yayınında, 1895'ten beri Osmanlı İmparatorluğu'na karşı ayaklanan Ermenilerin I. Dünya Savaşı'nda Doğu Cephesi'nde Ruslarla birlik olarak Türk Ordusu'nu arkadan vurdukları için güvenlik gerekçesi ile tehciri kararı alındığını, tehcir esnasında bir planlı soykırım yapılmadığını, Ermenilerin çoğunluğunun bu esnada salgın hastalıklar nedeni ile öldüğünü ortaya koymuştur. Hatta 1983 yılında Prof. Dr. Dr. Arslan Terzioğlu'nun yanında doktora yapan Alman eczacı Dr. H. Becker'in Alman Kaynaklarına göre I. Dünya Savaşı'nda (1914-1918) Osmanlı Cepesinde Askeri Tababet ve Eczacılık başlıklı doktora tezinde o zaman Türk Ordusu ile beraber çarpışan Alman subayların yayınlanmış anılarında bu hususun teyid edildiği kanıtlanmıştır. Prof. Dr. Dr. Arslan Terzioğlu'nun yerli ve yabancı kaynaklar ışığında objektif bir değerlendirme yaparak güncel bir konuyu aydınlatacağını umuyoruz. (Basım tarihi: İstanbul 2006)