Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786055942168
Boyut
135-195
Sayfa Sayısı
185
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2009-03
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
2.hamur
Dili
Türkçe
Yeterki Yürekler Özürlü Olmasın
Yazar:
Asude Ustaoğlu
Yayınevi : Hayalet Yayın
12,75TL
Satışta değil
9786055942168
437543
https://www.kitapburada.com/yeterki-yurekler-ozurlu-olmasin-p437543.html
Yeterki Yürekler Özürlü Olmasın
12.75
Asude Ablacım,
Cankie'yi ilk sekiz ay Bursa'da ki evimizin bahçesinde bakıyorduk. Yazın çok sıcak olduğu için bunalsın istemedik esintili bir yer olması gerekiyordu. O sırada da bizim Yalova'da olan evimiz aklımıza geldi... Bütün bu kış orda mutlu mesut yaşıyordu. İstanbul'da okuduğum için ara sıra yanına gidiyordum. Oradaki bekçi, "Acaba Cankie'ye iyi bakıyor mu?" diye içimde hep bir korku vardı. Kışında hava şartlarından dolayı Cankie'nin yanma pek gidemez
oldum... Şubat ayında bir hafta sonu gittiğimde Berkay Abla bana, "Cankie kaybolmuş' dedi. Kıyameti kopardım. "Nasıl kaybolmuş?" diyorum.
Bana, "Kaçmış diyorlardı?" Ama pek inandırıcı gelmiyordu. Bu zamana kadar kaçmayan Cankie şimdi nasıl kaçar? Olayda bir tuhaflık vardı. Evin
etrafında herkese sordum, Cankieyi gördünüz mü diye?" Etraftakilerin cevabı da; "Cankie yine dolaşıyordu bir hızla ormana doğru koştu ve bir daha geri gelmedi" dediler. "İki gün bekleyelim" dedik geri gelir belki. Cankie'den hiçbir iz yoktu... Tabii benimde psikolojim bozuldu. "Cankie, kollarımda sallayıp uyutup yatağına koyduğum bana şans getiren biricik dostum kim bilir
nerede? Ne şekilde? Kaçırıldı mı? Acaba öldü mü yoksa?"diye kendimi yiyip bitirmiştim. Resmen hayata küsmüştüm. Geceleri yatarken sanki bahçede Cankie 'nin sesini duyuyordum. Hemen balkona çıkıyordum ama Cankie yoktu. Çok zor günler yaşadık. Annem hayvanlara dokunamadığı halde Cankie yi çok seviyordu. O bile çok üzüldü. Sonra 6 Ağustos Pazar günü sabah kalktığımda içimde nedenini bilmediğim acayip bir mutluluk vardı.
Annem çığlık çığlığa bağırıyordu, 'Seda, Cankie'yi bulduk" diye. "Gel bak gazeteye' dedi. "Bu Cankie mi?" diye! Baktım oydu. Hayata geri döndüm.
Seda
Sedacığım...
Okurken satırlarındaki üzüntüyü, bir dostu yitirmenin acısını ve mutluluğu okudum.Ne kadar şanslıyız ki... Cankie ne şekilde olduğunu asla bilemeyeceğimiz bir şekilde benim kollanma atıldı. Ne kadar şanslıyız ki, gazetedeki ilân annenin gözüne takıldı... O ilân seni aramak içindi Seda... Gerçek sahibini... Seda'yı... Onu bu kadar sevdiğin için, yolunu beklediğin için onun yolu benimle kesişti. Şundan kesinlikle emin olmalısın ki, iddia ediyorum, onun gözlerindeki hüznü, sahibini arayışını benden başka kimse bilemezdi...
Sevgiyle Asude Ustaoğlu
Cankie'yi ilk sekiz ay Bursa'da ki evimizin bahçesinde bakıyorduk. Yazın çok sıcak olduğu için bunalsın istemedik esintili bir yer olması gerekiyordu. O sırada da bizim Yalova'da olan evimiz aklımıza geldi... Bütün bu kış orda mutlu mesut yaşıyordu. İstanbul'da okuduğum için ara sıra yanına gidiyordum. Oradaki bekçi, "Acaba Cankie'ye iyi bakıyor mu?" diye içimde hep bir korku vardı. Kışında hava şartlarından dolayı Cankie'nin yanma pek gidemez
oldum... Şubat ayında bir hafta sonu gittiğimde Berkay Abla bana, "Cankie kaybolmuş' dedi. Kıyameti kopardım. "Nasıl kaybolmuş?" diyorum.
Bana, "Kaçmış diyorlardı?" Ama pek inandırıcı gelmiyordu. Bu zamana kadar kaçmayan Cankie şimdi nasıl kaçar? Olayda bir tuhaflık vardı. Evin
etrafında herkese sordum, Cankieyi gördünüz mü diye?" Etraftakilerin cevabı da; "Cankie yine dolaşıyordu bir hızla ormana doğru koştu ve bir daha geri gelmedi" dediler. "İki gün bekleyelim" dedik geri gelir belki. Cankie'den hiçbir iz yoktu... Tabii benimde psikolojim bozuldu. "Cankie, kollarımda sallayıp uyutup yatağına koyduğum bana şans getiren biricik dostum kim bilir
nerede? Ne şekilde? Kaçırıldı mı? Acaba öldü mü yoksa?"diye kendimi yiyip bitirmiştim. Resmen hayata küsmüştüm. Geceleri yatarken sanki bahçede Cankie 'nin sesini duyuyordum. Hemen balkona çıkıyordum ama Cankie yoktu. Çok zor günler yaşadık. Annem hayvanlara dokunamadığı halde Cankie yi çok seviyordu. O bile çok üzüldü. Sonra 6 Ağustos Pazar günü sabah kalktığımda içimde nedenini bilmediğim acayip bir mutluluk vardı.
Annem çığlık çığlığa bağırıyordu, 'Seda, Cankie'yi bulduk" diye. "Gel bak gazeteye' dedi. "Bu Cankie mi?" diye! Baktım oydu. Hayata geri döndüm.
Seda
Sedacığım...
Okurken satırlarındaki üzüntüyü, bir dostu yitirmenin acısını ve mutluluğu okudum.Ne kadar şanslıyız ki... Cankie ne şekilde olduğunu asla bilemeyeceğimiz bir şekilde benim kollanma atıldı. Ne kadar şanslıyız ki, gazetedeki ilân annenin gözüne takıldı... O ilân seni aramak içindi Seda... Gerçek sahibini... Seda'yı... Onu bu kadar sevdiğin için, yolunu beklediğin için onun yolu benimle kesişti. Şundan kesinlikle emin olmalısın ki, iddia ediyorum, onun gözlerindeki hüznü, sahibini arayışını benden başka kimse bilemezdi...
Sevgiyle Asude Ustaoğlu
- Açıklama
- Asude Ablacım,
Cankie'yi ilk sekiz ay Bursa'da ki evimizin bahçesinde bakıyorduk. Yazın çok sıcak olduğu için bunalsın istemedik esintili bir yer olması gerekiyordu. O sırada da bizim Yalova'da olan evimiz aklımıza geldi... Bütün bu kış orda mutlu mesut yaşıyordu. İstanbul'da okuduğum için ara sıra yanına gidiyordum. Oradaki bekçi, "Acaba Cankie'ye iyi bakıyor mu?" diye içimde hep bir korku vardı. Kışında hava şartlarından dolayı Cankie'nin yanma pek gidemez
oldum... Şubat ayında bir hafta sonu gittiğimde Berkay Abla bana, "Cankie kaybolmuş' dedi. Kıyameti kopardım. "Nasıl kaybolmuş?" diyorum.
Bana, "Kaçmış diyorlardı?" Ama pek inandırıcı gelmiyordu. Bu zamana kadar kaçmayan Cankie şimdi nasıl kaçar? Olayda bir tuhaflık vardı. Evin
etrafında herkese sordum, Cankieyi gördünüz mü diye?" Etraftakilerin cevabı da; "Cankie yine dolaşıyordu bir hızla ormana doğru koştu ve bir daha geri gelmedi" dediler. "İki gün bekleyelim" dedik geri gelir belki. Cankie'den hiçbir iz yoktu... Tabii benimde psikolojim bozuldu. "Cankie, kollarımda sallayıp uyutup yatağına koyduğum bana şans getiren biricik dostum kim bilir
nerede? Ne şekilde? Kaçırıldı mı? Acaba öldü mü yoksa?"diye kendimi yiyip bitirmiştim. Resmen hayata küsmüştüm. Geceleri yatarken sanki bahçede Cankie 'nin sesini duyuyordum. Hemen balkona çıkıyordum ama Cankie yoktu. Çok zor günler yaşadık. Annem hayvanlara dokunamadığı halde Cankie yi çok seviyordu. O bile çok üzüldü. Sonra 6 Ağustos Pazar günü sabah kalktığımda içimde nedenini bilmediğim acayip bir mutluluk vardı.
Annem çığlık çığlığa bağırıyordu, 'Seda, Cankie'yi bulduk" diye. "Gel bak gazeteye' dedi. "Bu Cankie mi?" diye! Baktım oydu. Hayata geri döndüm.
Seda
Sedacığım...
Okurken satırlarındaki üzüntüyü, bir dostu yitirmenin acısını ve mutluluğu okudum.Ne kadar şanslıyız ki... Cankie ne şekilde olduğunu asla bilemeyeceğimiz bir şekilde benim kollanma atıldı. Ne kadar şanslıyız ki, gazetedeki ilân annenin gözüne takıldı... O ilân seni aramak içindi Seda... Gerçek sahibini... Seda'yı... Onu bu kadar sevdiğin için, yolunu beklediğin için onun yolu benimle kesişti. Şundan kesinlikle emin olmalısın ki, iddia ediyorum, onun gözlerindeki hüznü, sahibini arayışını benden başka kimse bilemezdi...
Sevgiyle Asude Ustaoğlu
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.