Yolculuk

Petrol-Is Sendikasi Istanbul Sube Baskani Nejat Elibol, üçüncü romani Yolculuk'ta, 1980 öncesinde isçi hareketlerine karisan, siyasi çalismalarda bulunan roman kahramaninin 12 Eylül sonrasi içine düstügü boslugu anlatiyor.
Insanlarin sorgulandigi, kayboldugu, öldügü bir dönem geride kalmistir. P., kaybolan babasinin tuttugu notlari erkek arkadasina verir. Genç delikanli beklediginden çok farkli bir seyle karsilasir. Bir ruhun çirpinisi ve oldugu gibi kendisini kagida dökmesidir bu. Hiçbir sey katmadan onlari düzenleyerek yayinlamaya karar verir.
Notlar 12 Eylül dönemini kapsar. N.'nin öyküsüdür bu. Yasak, platonik askinin büyüsüne kapilan N., aski ile karisina duydugu sevgi arasinda tam bir çatiski içine girer. Bu çatiskinin çikis yolu yoktur. Onun ruhunun varacagi yer deliliktir.

"Sen saçlarini arkanda toplayip beline kadar örmekten vazgeçmeyecek misin?" diye sordugumda bana bakip gülümser, gözleri bir seyi anlatmak istercesine isildar, sonra benden öte bir noktaya dalip giderdi. Dügümlenmis suskunlugunu çözmek o dakikadan sonra bana düserdi hep. "Biliyor musun kisa saç sana çok yakisir!" dedigimde yanit vermezdi. Biraz da ben inadina söylüyordum böyle, çünkü bu haliyle de güzeldi. Asil istedigim benden gizledigi bir sirri, sanirim bu sir onun geçmisi ile ilgiliydi, anlatmasiydi. Gülümsemesinin ardindan bakislarina bir hüzün çöker, ben de sorduguma pisman olurdum. O hüznü çok iyi taniyorum ben. Bizim yasitlarimizin çogunun yüzünde vardir ve çocuklarindan bir seyler anlatir...